Evlilerin Yapmaması Gerekenler

                   

"Başkalarının eşi romantik ama sen hiç romantik değilsin."
Her insanda kıyaslamaya karşı bir antipati vardır. Asla eşlerimizi başkalarıyla kıyaslamamalıyız. İnsanlar kıyaslama yapıldığında çok öfkelenir ve karşısındaki insandan uzaklaşır.


"Ben annemin babamın evinde daha rahattım."
 Eşinize ben annemin evinde daha rahattım derseniz; direk erkeklik gururunu aşağılamış olursunuz. Bu da eşinizi sizden ve evinizden soğutur.

"Her zaman mutlu olmalıyız, hiç tartışmamalıyız."
Eğer her zaman mutluysanız o evlilikte sorun var demektir. Çünkü hiç tartışmayan insan olamaz. Çünkü iki ayrı karakter aynı hayatı yaşamaya karar veriyor. Tabiki olacak ufak tefek tartışmalar. Ama bir taraf konuşurken onu dinlemek, ne dediğini anlamak gerek. SUSMAYI bilmek gerek.Susmak eşinizin karşısında alçalmak değil. Değer kazanmaktır. Deneyin ve görün.Siz vıdı vıdı konuşursanız eşinizin evden uzaklaşmasına sebep olursunuz.

"Beğenmiyorsan kapı orada."
Bir insanı direk evden kovmak demektir bu laf. Siz bu lafı sarfederseniz, karşı taraf bunu unutmaz. İncinir, sevgi ve saygısı azalır. Konuştuğumuz lafları düşünerek konuşmalıyız.

"Sen ne işe yararsın ki?"
Herkes kendi yaptığı işi büyük görür ve karşısındakinin yaptığı işi küçük görürse, yine eşler arasında soğukluk olur.

"Ben değişemem, sen değiş."
Eşler kendi hakimiyetini kurmak isterken, bir evliliği tamamen yıkabilirler. Bu yalan dünya da biz eşimizi Allah rızası için sever ve ona yaptığımız iyilikleri karşılık beklemeden yaparsak, ben üstün olmalıyım duygusunun yerini; sevgiyle daima eşimi mutlu etmeliyim duygusu alır. Ve gerçekten de mutlu olursunuz.

 
"Ne istediğimi ben söylemeden anlamalısın."
Kimse kisenin aklından ne geçtiğini bilemez. Bunu ancak Allah bilir. Ne istediğimizi tatlı dille eşimize belirtirsek hiç bir sorun olmaz.

"Senin ailen şöyle kötü, böyle kötü."
Düşünün bir kere size biri ailenizi kötülese nasıl hissedersiniz? Burada empati devreye giriyor. Bizi ailemiz bugünlere getiriyor ve büyütüyor.
 
"Ben senin hizmetçin miyim?"
Evliliğimizi dinimizin gerektirdiği gibi yaşarsak ve herkes üstüne düşen görevi bilirse, bu sözler sarfedilmez. Bayan erkeğin ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür. Eğer hastaysa da erkek ona yardım etmelidir. Erkeğin üzerine düşen görev ise; eve para getirip eşine ve çocuğuna bakmaktır. Bayan isterse çalışabilir. (Helal dairesi içinde.)

"Benim dediğim olur."
Benlik duygusu insanın nefsinin kölesi olmasından ileri geliyor. Bu hayatta; herkesin birbiri üzerinde hakkı vardır.Bu hadislerle de zaten karşımıza çıkıyor...

“En güzel dünya nimeti, insanın sahip olabileceği nimetlerin en hayırlısı: Zikreden dil, şükreden kalp ve insanın iman doğrultusunda (müslümanca) yaşamasına yardımcı olan kadındır.” (Tirmizî, Birr 13)

             Özet olarak; yeri geldiğinde susmayı bilmek ve güler yüz göstermek eşittir, mutlu bir evlilik demektir.